İlk Hasatım İlk Balım

Arıcılığa bu yıl başladım birazda acemilikten kaynaklanarak oldukca yüksek bir yaylaya çıkmıştık mevsimlerinde biraz sarkmasından dolayı kekik çiçekleri ağustos ayının ortasında açtı ve bizde ancak eylül ayının ilk haftasında hasat yapmak durumunda kaldık...

bala çalışan 7 kovanımdan toplam olarak 97 kilo bal aldım. Allaha çok şükür okuduğum ve gördüklerime göre ve böyle verimsiz geçen bir yıla göre ilk hasatım olmasına rağmen başarılı olarka değerlendirildi.

Bende özellikle gerek arıcılık.gen.tr sitesinden gerekse diğer blog sahibi arıcı ustalarıma somsuz teşekkürü bir borç bilirim. O kadar çok soru sormama rağmen bıkmadan usanmadan bana cevap verdiler ve beni ellerinden geldiğince kendi metodlarını doğruları göstermeye çalıştılar...


İnşaallah Ustalarım ileriki yıllarda nice paylaşımlarla Türk arıcılığını dünya da hak ettiği zirveye hep beraber ulaştırmaya vesile olur...

Üçüncü Katlar Hızla Atılıyor

Cep telefoonumun bilgisayarla küs olmasından dolayı maalesef resimsiz bir blog yazısı olacak.

Yaylamızda işler gayet yolunda gidiyor çok şükür. yaklaşık 15 günlük bir kuraklıktan sonra son 2 gündür hava aralıklı olarak yağışlı geçiyor buda çiçeklenmenin canlanması açısından güzel bir gelişme yaylamızda ki yakın çevrede akasyalar daha yeni yeni çiçek açıyor halbuki mersin bölgesinde akasya çiçekleri çoktan döküldü bile. üçgül o kadar çok ki dağ taş heryer üçgül çiçekleri ile dolu ve inşaallah bu yağmurlardan sonra çok güzel bi çiçeklenme bekliyorum.

Arılarımızda gayet güzel çalışmalarına devam ediyor. bala çalışan kovanlarımızın yarısına yakınına ikinci ballıkları yani üçüncü katları verdik diğerleri inşaallah bir hafta 10 günlük dilim içinde üçüncü katlara ulaşmış olacaktır.

burada birde karniyol ırkı ile çalışmanın avantajını rahatlıkla gözlemleyebiliyorum. gerek bir başka arıcı arkadaşım da bulunan gerekse bende olan kafkas melezi ile mukayese ettiğimde karniyol'un çoğalma kabiliyeti gerçekten çok fazla. çalışkanlığı ise zaten biliniyor. şahsen bu farkı gördükten sonra bir başka ırk ile çalışmayı düşünmüyorum.

bu arada kovanların içinde bazı analar kendini çok rahat ben verimliyim diye gösteriyor kayıt tutmanın burada çok avantajı da var. Tarihsel olarak mukayese edildiğinde aynı yaş ve güç teki bazı kovanlara göre hemen fark ediliyor. Özellikle çok sevdiğim bir zatı muhteremin kısmeti olarak tahsis ettiğim kovanım arkadaşımın kısmetinden midir nedir arılığımda ki en iyi ve en verimli kovan diyebilirim. Gelecek sene Allah nasip ederse bu ana dan bol bol yeni ana arılar üretmeyi planlıyorum...

Arıcılığa ilk başladığım da özellikle yurtdışı kaynaklı videoları yada yazıları okuduğum da ilk dikkatimi çeken kovanların 3-4 katlı olmalarıydı. bizdeki arıcıların ise neredeyse büyük çoğunluğu bir kuluçka ve bir ballık ile sezonu tamamlıyordu. burada da gözlemlediğim eğer iyi bri bal verimi alınacaksa bir kovan en az 3 katlı olmalı ve elden gelirse de temmuzda ki ana nektar döneminde ne yapp edip 4 katlı yani 2 kulucka 2 ballık olarak çalışma gayreti gösterilmelidir. diye düşünüyorum...

bu yıl ki kayıtlarımı ve bundan soranki tüm kayıtları saklamaya özen gösteceğim. mesela ilk dikkatimi çeken uygulama şu ki bir kovanı ne yapıp edip yaklaşık 1 mayıs geldiğinde ikinci katı yani ballığı atmak gerekiyor. 1 haziran geldiğinde ise ikinci ballık ilavesine girecek şekilde bir ilk bahar hazırlığı yapılma lı ki o sene verimli geçsin. elbette bu tarihler mevsim ve hava şartlarına göre ± 7 gün sarkıp erken olabilir. ancak araştırmalarımda ve öğrendiklerim bunu söylüyor..

inşaallah tüm arıcılarımızla birlikte verdiğimiz emeğin karşılığını alırız ve güzel bir sezon geçiririz...

Arılarımız Yayla da...

nihayet yaz kapıyı çaldı ve artık arılarımızın büyük bal mevsimi için yaylaya taşınma zamanı geldi.





bulunduğumuz bölge toros dağlarında 1700 m. rakımlı güzel bir yayla bol miktarda çiçeklenme mevcut ağırlık ise kekik sığırkuyruğu ve üçgül çiçekleri hakim. Henüz bu bahsettiğim çiçeklerin hiç biri açmamış şu anda yoğun olarak papatya hakim sığır kuyruğu henüz kuru kekik ise yeşillenmeye başlamış ama en yoğun çiçeklenme zamanı sanırım haziran ayının ortasını bulacak


Yaylaya gitmemizde erken geç tartışması yaşandı bazı arıcı arkadaslarım henüz erken olduğunu söylesede ilk bulunduğumuz bölgede ki bahçelere yapılmaya başlanan yoğun ziraii ilaçlama yüzünden birazda erken çıkmak zorunda kaldım...

Aslında Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsünden öğrendiğim bir bilgi de şuydu . Gezginci arıcılıkta gidilecek olan bölge zamanlaması genelde çiçekler açmaya başlamadan 1 hafta 10 gün önce yerleşmek gerekir demişlerdi.


şimdiki yerde ise çiçeklenmenin en geç 1 hafta içinde yoğunlaşacağını tahmin ediyorum. İnşaallah havalarda güzel gider ve emeğimizin karşılığını alırız...


Tüm arıcılarımıza bol ve bereketli bir sezon olmasını Allahtan diliyorum...

Bölünmüş Kovanlara Kapalı Yavru Takviyesi

nisanın 2 sinde anasız olarak böldüğümüz kovanları kontrol ettiğimizde günlük yumurtanın olduğunu gördük Analar çiftleşme uçuşundan dönmüş ve yumurtlamaya başlamıştı. artık kapalı yavru takviyesi yapmanın zamanı gelmişti. ve bizde 1 er çıta kapalı yavru takviyesi yaptık.

elbette kovanı bölmekle iş bitmiyor asıl mesele bölünen kovanın bal mevsimine güçlü bir şekilde girmesini de sağlamak. bu durumda bölünen kovana takviye vermek zaruridir.

Neden diye sorulacak olursa da aslında hesap basit nisanın 2 sinde acık ve kapalı yavru alınarak bölünen kovandan yaklaşık 12-13 nisan gibi analar doğuyor 5-6 gün sonrada çiftleşme uçuşuna çıktılarını hesap edersek yaklaşık 18-20 gün sonra ilk yumurtlama işlemine başlamış oluyorlar. bir işçi arının yumurtadan 21 günde çıktığını da hesap edersek ilk böldüğümüz gün verilen açık yavrularda aşağı yukarı bu günlerde doğmuş oluyorlar.

yeni ananın yumurtalamaya başlaması 20 gün olarak baz alırsak kovan içindeki görev değişikliği de bu süre zamanında hiç yeni üye gelmemiş oluyor ve düzenin devam edebilmesi için ana arının yumurtlamaya başladığı süreç içinde yeni yavrularında doğmuş olması gerekiyor ki o acık yumurtalar arı sütü ile beslenebilsin yani süreçteki 20 günlük kaybı azaltmak ve boşluğu doldurmak için kapalı yavru takviyesi gereklidir.

burada dikkat edilecek husus ise kapalı yavru takviyesinin ana arı çiftleşme uçuşundan dönmüş ve ilk yumurtalarını atmış olması gerekmektedir.

Balkonuma gelen Oğul

evimin balkonunda yeni aldığım kovanların ballıkları duruyordu boyadıktan sonra arılığa götürmeye üşendiğim nasılsa yaylaya çıkınca götürürüm dediğim için duruyordu içinede biraz fazlaca hazırladığım ham petekleri koymuştum petekleri peyder pey arılığa gittiğimde götürüyordum...

evimde şehir merkezi ile sonu arasında bir apartmanda güneyimde yeni acılan büyük bir alışveriş merkezi varken 200 metre kuzeyimde hala portakal bahceleri var... gerçi hoş o portakal bahçelerinin aralarından her yıl bir sürü apartman boy gösteriyor 5 yıl sonra bir tane ağaç bile kalmayacak ya hayırlısı...

her neyse pek ilgilenmediğim balkona baktığımda baya bir arının ballıkta dolaştığını gördüm merak edip balkona cıktım oda ne son iki cıtanın olduğu yer arı dolu

önce acaba bal mumunu mu almaya geldiler ki diye düşündüm ama cıtaları aralayıp baktığımda ham petekleri kabarttıklarını gördüm şaşırdım sonra fotograflarını cektim yarın bir ruşet kovan alıp ona koyduyktan sonra pazar günü arılıga götürecem

İlk gün ana arı varmı yokmu diye de bakmadım ama ham petekleri kabartmaya başladıklarından vede salkım düzeninde olduklarından pek dokunmak istemedim artık yarın ruşet kovana yerleştirdikten sonra incelerim ancak böyle apartmanların arasında gelip de 4 üncü kattaki benim balkondaki ballıklara yerleşmeleride ilginc vede tebessüm ettirici geldi bana

Küçük bir oğuldu ve kafkas melezi ana arıyı ertesi gün gördüm biraz irice görünüyordu sanırım yaşı 2 yıldan az değil her neyse bu benim ilk oğulum üstelik kendisi o kadar apartmanın arasında kalkıp benim balkonuma gelmişti bu nedenle bu arı artık benim için özel statusune kavuşmuş oldu

Ana Arı Doğumu

Bugün kü kontrolde geçen hafta başında bölmüş olduğumuz kovanı kontrol ederken o anda ana arının doğumuna şahit olduk. zamanlamamız mükemmeldi. ancak telefonlar yanımızda yoktu. Gidip getirip resimini çekmeye çalışana kadar ana arımız doğmuş vede hızla peteklerde ilerlemeye başlamıştı bile... Doğum anı o kadar güzeldi ki hele ki gözden çıkmak için çabalayışı yokmu bir iki tane de işçi arının yardım etme çabası filan hepsi görülmeye değerdi doğrusu...

Yeni bebeğimiz hızla karnını doyurmaya başlamıştı, boyu o kadar küçük ki diğer işçi arılardan bile neredeyse daha küçük...








Diğer kovanlarımızda ise baharın tüm etkisi hissediliyordu. Narenciye çiçeklerininde açmasıyla bal ve polen akışı olanca hızla devam ediyor.



Hemen hemen tüm kovanlarımıza kabartması için ham petek vermiştik. Arılar suratle işe koyulmuşlar ve peteke kabartmaya başlamışlardı. Hatta kovanın birinde daha doğru düzgün kabarmayan ham peteğin içinde bile günlük yumurta görmemizde bizi şaşırttı. Neyseki kovan çok sıkışık değildi ama yakın zaman da bölüm almamız gereken kovanlardan biri. Şu anda anasız bölüm vakti geçtiği için mecburen 1 hafta daha bekleyeceğiz .




Kovanların tamamına yakını 9 yada 10 uncu çerçeve de sanırım önümüzdeki hafta ilk çiftleşmiş analar gelir ve devşirme usulü yeni kovanlar yapacağız inşaallah...


bu arada kontrolden sonra son hızla çerçevelere tel çekme ve ham petek yapıştırma çalışmalarına devam ettik.... Mustafa abinin de maşaallah eli hızlıydı





bulunduğumuz köyde hala daha eşeklerin taşımacıkta kullanılmasını görmekte güzel en azından nostalji yapmış olduk :)

Giriş yaparken...

Arıcılık dünyasına uzun süredir uzaktan gösterdiğim ilgi nihayet aksiyona dönüştü ve yaklaşık 2 aydır arıcılığa başlamış durumdayım. Allah muvaffak etsin inş.

Tabi ilk başlayan herkes gibi bende acemilik dönemimi yaşıyorum. şu an elimde sadece Karniyol ırkı mevcut tokat üniversitesinden saf damızlıktan elde edilen analar var. Maşaallah gelişmeleri çok iyi bir de Mersin gibi bir sahil şeridinde olunca erken ilkbaharın avantajlarını da kullanıyoruz..

inşaallah ileri ki günlerde yaptıklarımı resim eşliğinde buradan paylaşmaya gayret gösteririm..

Tüm arıcılara hayırlı ve de bereketli bir sezon diliyorum